Az Eşya Çok Huzur: Evdeki Fazla Eşyalardan Nasıl Kurtuluruz?

Az eşya çok huzur sözüyle bugüne dek sıkça karşılaşmışsınızdır. Daha sakin ve sade bir alanda yaşamanın insan psikolojisi üzerindeki iyileştiricisi etkisini özetleyen bu söz, günümüzde git gide popülerleşen minimalizm akımının da bir özeti gibi.

1960’lı yıllarda modern sanatta sadeliği ve nesnelliği vurgulamak amacıyla ortaya çıkan minimalizm akımı bugün bir sanat akımı olmanın ötesine geçip popüler bir yaşam felsefesine dönüştü.

Minimalist Felsefe Nedir?

Minimalist felsefe, özetle; yaşam alanlarında eşyanın daha az, insanın daha çok alana sahip olması gerektiğini savunur. Az eşya çok huzur getirir. Çünkü gerçekten ihtiyaç duymadığımız eşyalar aslında yükümüzdür. Evdeki eşya kalabalığı kendi yaşam alanımızda rahat hareket etmemizi engeller. Bu nedenle minimalist felsefe daha kolay bir hayat için bize, elimizde yalnızca gerçekten ihtiyaç duyduğumuz eşyaları tutmamızı tavsiye eder.

Az Eşya Çok Huzur Felsefesi Bize Daha Kolay Bir Hayatın Kapılarını Aralıyor

Minimalizm akımı ile günden güne daha çok kişinin yaşam alanını düzenlerken esas aldığı az eşya çok huzur felsefesi bize daha sade ve kolay bir hayatın kapılarını aralıyor.

Ne kadar az şeye ihtiyaç duyarsak o kadar özgürleşiyoruz.

Bu felsefe son on senedir dünya genelinde büyük rağbet görüyor. Minimalizm akımını benimseyen yazarlar, girişimciler kendi tecrübelerini paylaştıkları kitaplarla sadeleşmek isteyen insanlara yol gösteriyorlar.

Bu kitaplardan biri de girişimci Dave Bruno’nun kaleme aldığı 100 Thing Challenge kitabı.

Dave Bruno 2008 yılında ev değiştirmeye karar verdi ve taşınma sırasında ne kadar çok eşyaya sahip olduğunu fark etti. Macerası bundan sonra başladı.

100 Eşya İle Yaşamak

Girişimci Dave Bruno “Eğer yalnızca 100 eşya ile yaşarsam nasıl olur?” diye düşündü ve bu fikirden yola çıkarak kendine yeni bir düzen kurmaya karar verdi. Daha sonra deneyimlerini bir internet sitesinde yayımlamaya başladı. İnsanlar onu takip ederek 100 eşya ile yaşama fikrini kendi hayatlarında uygulamaya koyuldular. Tüketim çılgınlıklarına son verdiler, sadeleştiler ve az eşya çok huzur felsefesi günden güne yayılmaya başladı. Bruno ardından, internet sitesinde yayımladığı yazılarını 100 Thing Challenge kitabında bir araya getirdi.
Bruno’nun evdeki fazlalıklardan kurtulmak için kullandığı yöntem şuydu:

* Bir kâğıda ihtiyaç duyduğun eşyaları yaz.

* Ardından bu eşyalardan kesinlikle gerekli olanları yıldızla işaretle.

* Yıldız koyduğun eşyaların sayısı 100’ü geçiyorsa eleme yapmaya devam et. Eğer 100’ü geçmiyorsa, ilk başta yazdığın eşyalardan istediklerini seçerek kesinlikle gerekli olan yıldızlı eşya sayısını 100’e tamamlayabilirsin.

* Evdeki ortak eşyalar, kişisel olmayan eşyalar, kitaplar ve araç-gereç olarak kullanılan eşyalar, ayrı. Onları 100 eşyanın içine dahil etmek gerekmiyor. Koleksiyon olarak biriktirilen eşyalar ise (örneğin bir kartpostal, müzik kutusu vb koleksiyonunuz varsa hepsinin tamamı) 1 olarak sayılıyor.

Evdeki eşyaları azaltmak için kullanabileceğimiz son derece kolay bir yöntem.

Eşyalarınız arasında eleme yaparken sizin belirlediğiniz sayı 100’ün biraz aşağısı veya yukarısında olabilir. Burada asıl amaç sadeleşmek, fazla eşyalardan kurtulmak olduğu için tam olarak 100 eşya seçmek zorunda değilsiniz.

Dünyanın dört bir yanında, evdeki eşya kalabalığından kurtulmak isteyen milyonlarca insan var. Bu nedenle evdeki eşyaları azaltmak için kullanılan yöntem sayısı da bir hayli fazla.

Gelin bu yöntemlere birlikte göz atalım ve bize pratik gelen yöntemleri seçerek az eşya çok huzur felsefesine geçiş yapalım.

Evdeki Fazla Eşyalardan Nasıl Kurtuluruz

Eşyaları Üçe Ayırma Yöntemi

Evdeki eşyaları üçe ayırarak fazlalıkları eleme yöntemi oldukça sık kullanılan bir yöntem. Bu yöntemde elimizdeki eşyaları şu başlıklarla üçe ayırıyoruz:

1. Yararlı Eşyalar: Mutlaka sahip olmanız gereken, ihtiyaç duyduğunuz eşyalar.
2. Güzel Eşyalar: Size kendinizi iyi hissettiren, gerekli olup olmadığından emin olamadığınız eşyalar.
3. Duygusal Eşyalar: Hatırası ve mânâ olarak değeri olan eşyalar.

Bu eşyaları değerlendirirken izlemeniz gereken yöntem ise şöyle:

1. Yararlı eşyalar, elinizin altında bulunması gereken eşyalardır. Onlardan vazgeçmemeniz gerekir.
2. Güzel eşyalara gerçekten ihtiyaç duyup duymadığınızı kendinize bir süre tanıyarak (birkaç ay veya bir sene, karar verme sürecinize bağlı) gözlemlemeniz gerekir.
3. Duygusal eşyaları elerken ise; size yararı olup olmadığına (örr; psikolojik iyilik halinize fayda sağlıyor mu) bakarak karar vermelisiniz.

Eşyaları ayırdıktan sonra onları bir hayır kurumuna bağışlamayı düşünebilirsiniz. Sizin sayenizde insanlar ihtiyaç duydukları eşyalara kavuşabilirler. Sadece bu bile, eşyalardan ayrılmak için yeterli bir sebep değil mi?

Aynı zamanda, elediğiniz, başkası tarafından kullanılacak durumda olmayan diğer eşyaları da geri dönüşüme verebilirsiniz.

Eşyalarınızı doğru yerlere göndermek, doğru şekilde onlardan ayrılmak, az eşya çok huzur felsefesine geçiş döneminizde size yardımcı olacak ve hayata bakış açınızı da genişleterek kendinizi daha iyi ve daha bilinçli hissetmenizi sağlayacaktır.

Kapsül Dolap Yöntemi

Fazla eşyaları elerken, en çok zorlanacağınız yerlerden biri kıyafet dolabınız. Kıyafetlerinizden ayrılmanız biraz zor olabilir. Ancak bu yöntem işinizi kolaylaştıracaktır.

Kapsül dolap yöntemi, bize giysi dolabımızı sadeleştirmek için şu yöntemi sunuyor:

* Tüm kıyafetlerinizi çıkarıp önünüze yığın.

* Sık sık giydiğiniz kıyafetlerinizi bir köşeye ayırın.

* Pek sık giymediğiniz ya da uzun zamandır yüzüne bakmadığınız, hatta belki de daha etiketini bile çıkarmadığınız kıyafetlerinizi ise başka bir köşeye ayırın.

* Sık giymediğiniz kıyafetlerin hepsini tek tek değerlendirmeye başlayın ve kendinize şu soruları sorun:

• Bunu şimdiye dek neden giymedim?
• Bunu giymeyi düşünüyor muyum?

Bu sorulara vereceğiniz cevaplara göre bazı kıyafetlerinizle ayrılmaya karar verecek, bazılarına ise bir şans daha vermeyi düşüneceksiniz.

* Şans vermek istediğiniz kıyafetlerinizi ayırın. Ve kendinize o kıyafetlerle ilişkinizi gözden geçirmek için bir süre tanıyın. Sürenin sonunda hâlâ o kıyafetleri hiç giymediyseniz ya da kıyafetleri giymeyi deneyip kendinizi içinde iyi hissetmediyseniz, artık o kıyafetlerle de vedalaşabilirsiniz.

Evdeki Fazlalıklardan Kurtulmak İçin Tek Soruluk Bir Yöntem: Bunu Bir Sene İçinde Kullandım mı?

Evdeki fazla eşyalardan kurtulmak için kullanabileceğiniz en kolay yöntem eşya elerken kendinize şu soruyu sormaktır:

Son 1 sene içinde bu eşyayı kullandım mı?

Eğer kullanmadıysanız ona gerçekten ihtiyacınız yoktur.

Az eşya çok huzur istiyorsanız, gerçekten ihtiyacınız olmayan eşyalardan kurtulmalısınız.

Buzdolabınızı da Hafifletin!

Eğer daha sade bir yaşama geçmek istiyorsanız evdeki eşyalarınızla birlikte buzdolabınızdaki yiyecekleri de gözden geçirmeyi düşünebilirsiniz. Sadelik yaşam alanınızı rahatlattığı gibi bedeninizi de hafifletebilir.

Bunun için;

• Katkı maddesi bulunduran yiyeceklerinize veda edin.
• Bir besin olarak vücudunuza yararı olmayan içecek, yiyecek, atıştırmalıkları dolaplarınızdan temizleyin.
• Bedeninize yük oluşturmayacak besinler tüketmeye başlayın.

Daha sade ve kolay bir hayat için minimalizmi hayatınızın her alanında uygulayabilirsiniz.

Eşyalarınızı ayıkladıktan sonraki süreçte ise alışveriş alışkanlıklarınızı gözden geçirmeniz gerekecek. Bir şeyi satın alırken kendinize “Buna gerçekten ihtiyacım var mı?” diye sormak isteyeceksiniz. Bu sayede yavaş yavaş gerçekten ihtiyacınız olan eşyalar, yiyecekler vb. ile yaşamaya başlayacaksınız.

Eşyanın yükü azaldıkça özgürlük alanınız çoğalmaya başlayacak.

Tüm bu yöntemleri aynı anda kullanmak ya da elemek isteyeceğiniz tüm eşyalarla birden vedalaşmak zorunda değilsiniz.

Motivasyona ihtiyaç duyduğunuzda basit minimal yaşam ipuçlarını kullanmaya devam edin ve sadeleşme sürecinizi zamana yayın.

Yavaş yavaş rahatlamanın, yüklerinizden kurtulmanın tadını çıkarın.